Yazı- Çocuklar Diyanet’in tornasından geçsin isteniyor
Banu Güven: Diyanet İşleri Başkanı ve bağlı olduğu iktidar, vergileriyle maaşlarını ödeyen ailelerin çocuklarını nasıl büyütmek istediklerine bakmaksızın, bütün çocuklar aynı tornadan geçsin istiyor.
19 Eylül 2021 tarihli yazı: Çocuklar Diyanet’in tornasından geçsin isteniyor | Türkiye | DW | 19.09.2021
Biz öğrencilik zamanımızda "Din dersi neden zorunlu olmamalı" diye tartışırdık, şimdi iş anaokulunda zorunlu din dersine kadar geldi.
Diyanet İşleri Başkanlığı diye bir kurumumuz var. Görev tanımı "İslam Dininin inançları, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri yürütmek, din konusunda toplumu aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmek." Bağlı olduğu merci, bugün Türkiye'de neredeyse tüm kurumlarda olduğu gibi, Cumhurbaşkanlığı, yani Recep Tayyip Erdoğan. Finansman kaynağıysa, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından, dini inançlarına bakılmaksızın alınan vergiler.
Kurum için ayrılan bütçe yıllar içinde katlanarak artıyor. Diyanet İşleri'ne 2011'de ayrılan 3 milyar küsür liralık bütçe, 2021'de, 10 yıl içinde tam 3 kat arttı ve 12,9 milyar TL'ye yükseltildi. Diyanet İşleri Başkanlığı sadece birkaç bakanlığın toplam bütçesine denk gelen bu bütçeyle değil, kendine tahsis edilen taşınmazlarla da desteklenen bir kuruluş. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün 2020 faaliyet raporunda Diyanet İşleri Başkanlığı'na tahsis edilmiş 921 taşınmaz görünüyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu kurumun başına geçen hafta tekrar Prof. Dr. Ali Erbaş'ı atadı. Erbaş da bu göreve yeniden atanmasını Twitter hesabından "Daha bir aşk ve heyecan ile Yeniden BİSMİLLAH" diyerek duyurdu.
Erbaş'ın öncelikleri
Erbaş'ın "Bismillah" diyerek başladığı bu yeni dönemde, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 4-6 yaş grubundaki çocuklara din eğitimi verilmesini yaygınlaştırmayı planladığı ortaya çıktı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 2021 Yılı Kurumsal Mali Durum ve Beklentiler Raporu'nda kayda geçirdiği bu planının ayrıntılarını, geçtiğimiz günlerde DW Türkçe'de Alican Uludağ yazdı. Raporun "Eğitim Hizmetlerine Yönelik Faaliyetler" bölümünde, "4-6 yaş grubu Kuran kurslarının okul öncesi zorunlu eğitimden sayılması için Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili akademisyenlerle toplantı gerçekleştirilecektir" deniyordu.
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 4-6 yaş çocuklara bu pratiği yeni değil. Yeni olan 2014'ten bu yana sürdürülen bu eğitimleri zorunlu hale getirme, yani okul öncesi eğitim olarak örgün eğitime dahil etme niyeti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 2014'te zorunlu din dersinin hak ihlali olduğuna hükmettiği kararına rağmen, bu niyet bir projeye dönüştürülmüş durumda. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş da bunu gayet açık dile getiriyor zaten. Erbaş, 4-6 yaş Kuran kurslarını, "ülkenin manevi kalkınmasında devrim niteliği taşıyan çok önemli bir projesi" olarak tanımlıyor. Temmuz ayında yaptığı bir açıklamada da, müftülerin bu konuda adeta yarış halinde olduğunu söylemiş, gittiği her yerde müftülere, "İlinde kaç 4-6 yaş Kur'an kursu sınıfı açtın, ilçende kaç 4-6 yaş Kur'an kursu sınıfı açtın?" diye sorduğunu anlatmıştı. Erbaş, 4-6 yaşa verdiği önemi de, "Çünkü insanoğlunun karakter oluşumu 7 yaşından önce yüzde 70'ler nispetinde oluşuyor. Biz de istiyoruz ki bir imamızın, Kur'an kursu öğreticimizin, vaizimizin, müftümüzün, müezzinimizin katkısı olsun insanımızın karakter yapısının oluşumunda. Bunun için gayret ediyoruz" diye açıklamıştı.
4-6 yaşa din anlatmak mümkün mü?
İnternette ufak bir araştırma yaparak, çocuklarını küçük yaşta Kuran kursuna gönderen ailelerin karşılaştıkları zorlukları birbirleriyle paylaştıklarını gördüm. O yaşta okuma yazma bilmeyen çocuklara dua isimleri ve Arapça harfler öğretilebiliyor. Bir blogdan alıntı: "Okul Öncesi Kuran Eğitimi'ne başladık. 4 -6 yaş kuran eğitimi gerçekten çok zor ve sabır gerektiren bir iş. Okuma yazma bilmedikleri için harfleri kavramakta zorluk çekiyorlar. Her çocuğun kapasitesi farklı. Elifim biraz ağır öğreniyor. Acelemiz yok yavaş olsun, ama tam olsun inşallah." Tabii ki bu çocukları sadece Arapça harfleri öğrenmenin değil, neden öğrendiklerini anlamanın da zorluğu bekliyor. Allah, peygamber, cennet gibi kavramları kafasında canlandıramayan çocuklar, günah, cehennem gibi kavramlardan da korkuyor.
Bugün bu çocuklara eğitim veren Kuran kursu öğreticilerinde yeterlik için aranan KPSS puanı 60. Çocuklar, kısa bir eğitimle sertifika almış, pedagojik açıdan donanımı belirsiz "öğreticilerin" eline bırakılıyor. Geçmişte okumuştuk. Çocuklara tuvalet duası öğreten de var, kıyametten bahsedip, sonra korkularını gideremeyen de. Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda açığı kapatmak için 4-6 yaş grubu Kuran kursu öğreticilerine için yüksek lisans programı açılmasını planlamakta.
Diyanet İşleri Başkanı ve bağlı olduğu iktidar, vergileriyle maaşlarını ödeyen ailelerin çocuklarını nasıl büyütmek istediklerine bakmaksızın, bütün çocuklar aynı tornadan geçsin istiyor, çünkü iktidarlarının devamı, o tornadan çıkmasını umdukları nesillere bağlı.