Ekler:
Dosya
Bu dosyayı indir (H-AymDinDersi.pdf)H-AymDinDersi.pdf

28 Temmuz 2022 tarihli haber:AYM’den din dersi kararı: İslam dininin bir yorumu öğretildi - Diken

Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre Anayasa Mahkemesi (AYM) din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden muaf tutulmak isteyen bir öğrencinin babasının başvurusunun reddedilmesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna hükmetti. AYM öğrenciyle velisine 20 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.


Gerekçesi açıklana kararda 2018-2019 eğitim ve öğretim yılına kadar uygulanan müfredatın İslam’ın belli bir yorumunu öğrettiğine dikkat çekildi.
Hüseyin El, 2009’da Eskişehir Havacılar İlköğretim Okulu Müdürlüğü’ne başvuruda bulunarak dördüncü sınıf öğrencisi kızı Nazlı Şirin El’in din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinden muaf tutulmasını talep edildi.

Okul müdürlüğüyse Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Genel Müdürlüğü’nden alınan görüş sonucunda bu başvuru kabul edilmedi. El, bunun üzerine kızının kimliğinde yer alan İslam ibaresini çıkardı ve bir daha başvuru yaptı. Başvuru yine reddedilince, Milli Eğitim Bakanlığı ve Eskişehir Valiliği’ne karşı dava açtı. Ankara 1’inci İdare Mahkemesi, El’in başvurusunu haklı buldu ve muaf tutulma talebinin reddedilmesi talebini iptal etti. Bakanlık ve valiliğin itirazıyla Danıştay 8’inci Dairesi kararı bozunca, Ankara 1’inci İdare Mahkemesi bozma kararına uydu. El’in itirazı da reddedilince talep, 2014’te AYM’ye bireysel başvuru olarak taşındı.

AYM sekiz yıl sonra verdiği kararda Hüseyin El ve kızı Nazlı Şirin El adına Avukat Esra Başbakkal’ın başvurusunu haklı buldu. Ebeveynlerin eğitim ve öğretimde dini ve felsefi inançlarına saygı gösterilmesini isteme hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddiasıysa reddedildi. AYM, başvurucuya 20 bin lira tazminat ödenmesine karar verdi. Ancak karara göre 2018-2019’den sonra uygulanan müfredat bu karardan etkilenmeyecek ve bu tarihten sonra yapılacak yeni başvurular ayrıca değerlendirilecek.

AYM: Laiklik ilkesi devlete sorumluluk yüklüyor
AYM kararında laiklik ilkesinin devlete negatif ve pozitif sorumluluklar yüklediği belirtildi. Negatif olarak dinler arasında ayrım yapmaması ve bir dini resmi olarak benimsememesi, pozitif olarak da vatandaşların din özgürlüğü önündeki engellerinin kaldırılması tanımlandı.

Devletin ülkenin tarihi ve sosyolojik yapısını dikkate alarak din dersinin müfredatını düzenleme takdir yetkisine sahip olduğu vurgulandı. Din dersinin, din kültürünü aşarak din eğitimi ve öğretimi seviyesine geldi ise bu dersin Anayasa’nın 24’üncü maddesinde belirlenen zorunlu din dersi olarak değerlendirilemeyeceğine işaret edildi. Bu duruma gelmiş din dersini çocuğuna aldırmak istemeyen ebeveynden herhangi bir belge veya bilgi istenmeden, çocuğunun muaf tutulması gerektiği belirtildi.

Bu kapsam AYM’nin söz konusu kararının 2018 yılında kabul edilen din kültürü ve ahlak bilgisi dersi yeni müfredatını kapsamadığı bilgisine yer verildi. Başvurucunun kızı Şirin El’in bu tarihlerde mezun olduğu ve bu nedenle incelenen müfredatın 2018-2019 öncesini kapsadığı vurgulandı.

Şirin El’e uygulanan müfredatın dinler hakkında yansız ve tanıtıcı bilgi vermek yermek, ahlaki değerleri benimsetmek amacıyla zorunlu olan din kültürü dersinin amaçlarını aştığı tespiti yapıldı.
Kararda şu ifadelere yer verildi: “2018-2019 eğitim öğretim yılına kadar olan dönemde yürürlükte bulunan müfredat çerçevesinde din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin Anayasa’nın 24’üncü maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca ilk ve orta öğretim kurumlarında zorunlu olarak okutulması gereken din kültürü ve ahlak öğretiminin sınırlarını aştığı , aynı fıkranın üçüncü cümlesi uyarınca kişilerin kendi isteğine, küçüklerin de kanuni temsilcisinin talebine bağlı olarak yapılması gereken din eğitim ve öğretimi niteliğinde olduğu sonucuna varılmıştır.

2018 -2019 eğitim ve öğretim yılına kadar olan dönemki din kültürü ve ahlak bilgisi dersi müfredatı, içerik olarak dinler hakkında haksız yansız ve tanıtıcı bilgiler vermek amacıyla zorunlu olması öngörülen din kültürü öğretimi kapsamında değil, din kültürü öğretimini aşan, İslam dininin ve onun belli bir yorumunun eğitim ve öğretimi kapsamında değerlendirilmiştir.”
15 AYM üyesinin yedisi karara karşı oy kullandı.