Müyesser Yıldız: Koronavirüs salgının başladığı Aralık, hızlandığı Ocak ve Şubat ayları dahil, maalesef hiçbir hutbede bu konuya değinilmedi...

7 Nisan 2020 tarihli yazı bu linkte:

https://odatv4.com/diyanetin-ne-katkisi-olabilir-07042032.html 

Koronavirüs önlemlerinin ilk günlerinde, Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü'nün 1 yıl öncesinden olası bir salgına karşı tüm kurum ve kuruluşların katılımıyla bir “Ulusal Eylem Planı” hazırlamış olduğunu duyurduk. Planda, gerek öncesinde, gerek olası bir salgın yaşandığında hangi kurumların ne yapacağı tek tek belirlenmişti.

Planın hazırlanmasına öncülük eden Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü olduğu halde, 26 kişilik Bilim Kurulu'nda tek bir halk sağlığı uzmanının bulunmaması ilginçti. 27 Mart'taki yazımızda buna dikkat çektik.

3 Nisan'da Prof. Emre Kongar da Cumhuriyet'teki köşesinde, “Sağlık Bakanlığı’nın doğru bir kararla oluşturduğu 'Bilim Kurulu'nda bir Halk Sağlığı Uzmanı ya da bir Toplum Hekimi var mı, bilmiyorum. Ama Türk Tabipleri Birliği’ni, Türk Eczacılar Birliği’ni bile dışlayan, Kurul’a hemşirelerin meslek örgütünden temsilci dahi almayan iktidarın, tıbbın toplumsal uygulamaları konusundaki akademisyenleri de Kurul’a davet etmiş olması pek olası değil” dedi.

Aynı günün akşamında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Bilim Kurulu üyeleriyle toplantısının ardından şu açıklamayı yaptı:

“Önümüzdeki günlerde daha çok vaka ve sayıların konuşulduğu dönemde, psikolojik, sosyolojik, istatistiki ve din sosyolojisi boyutuyla farklı bir ekibin çalışacağı bir kurulun hazırlığı içerisindeyiz.”

Koca'nın söz ettiği ikinci Bilim Kurul dün belli oldu; bu kurula 7 halk sağlığı uzmanı profesörün davet edildiği bildirildi.

5 Nisan'daki yazımızda en fazla vakanın görüldüğü İstanbul'un, gerek Türkiye gerekse Erdoğan ve AKP açısından önemini hatırlatıp, neden burasıyla ilgili herhangi bir özel yol haritasından söz edilmediğini sorduk.

O sabah Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 81 ilin sağlık müdürü ile video konferans gerçekleştirmiş, 3 saat süren toplantıda virüs salgınına karşı illerde yürütülen çalışmalar değerlendirilmiş, ihtiyaçlar ele alınmıştı.

Gece yarısı Koca'dan bir haber daha geldi; İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü yetkilileri ve hastane başhekimleriyle video konferans yöntemiyle toplantı gerçekleştirdiğini duyurdu.

Dün de Erdoğan, İstanbul'da Yeşilköy ve Sancaktepe Havalimanı'nın olduğu kısma bin odalık hastane yapacaklarını açıkladı.

5 Şubat tarihine dönelim; Sağlık Bakanı Koca, Bilim Kurulu toplantısının ardından maske ihtiyacı ve maske fiyatlarındaki artışla ilgili şunları söyledi:

 


“Kişilerin hasta ise kalabalık ortamlara girerken maske takması önerilmektedir. Bunun dışında ayrıca maske kullanılmasının gerekli olmadığını özellikle ifade etmek istiyorum. Ayrıca son dönemde maske gibi koruyucu ürünlere talebin çok arttığını biliyoruz. Piyasada maskelerde fiyatların giderek arttığını da gözlemliyoruz. Bu konuda özellikle İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna ve Bakanlığımıza yoğun şikayetlerin yapıldığını görüyoruz. Ticaret Bakanlığı'mızla da iletişim halindeyiz. Vatandaşlarımıza Tüketici Hakem Heyetlerine başvurmalarını öneriyoruz. Bakanlık olarak Ticaret Bakanlığı'yla birlikte bu konunun yakın takipçisiyiz.”

19 Şubat'ta TBMM'de Parlamento Muhabirleri ile bir araya geldiğinde de, “Ne maske ne eldivende herhangi bir sorunumuz yok. Elimizde yoğun miktarda var. Hatta ithal olan tıbbi maske dediğimiz maskenin yerli üretimi de yapılabiliyor. Bu anlamda bir sıkıntı yaşamayacağız” dedi.

Bilindiği gibi, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok belediye ücretsiz maske dağıtımına başladı. İşte bundan sonra dün Erdoğan, parayla maske satışının yasaklandığını, devlet olarak vatandaşlara ücretsiz maske ulaştırmakta kararlı olduklarını açıkladı.

Anlatmak istediğimiz şu; planlama 1 yıl önce yapıldığı ve de yetkililerimiz, “En hazırlıklı ülke bizdik” dediği halde görüldüğü üzere, maalesef kervan yolda diziliyor!..

DİYANET'E VERİLEN GÖREV NEYDİ

“Pandemik İnfluenza Ulusal Hazırlık Planı”nın en başında, “Planın hedefleri; pandemi ortaya çıkmadan önce gerçekleştirilmesi gereken faaliyetleri belirlemek ve önerilerde bulunmak, sağlık hizmeti sunan kurum ve kuruluşlara yol göstermektir. İlgili kişi, kurum ve kuruluşlar hazırlanan bu planda yer alan, kendileri ile ilgili bölümlere dikkat etmeli ve hazırlıklarını eksiksiz tamamlamalıdır” deniliyordu. Ayrıca Erdoğan'ın, 13 Nisan 2019'da bu plana uyulması için genelge yayınladığını da aktardık.

O kurumlar arasında Diyanet İşleri Başkanlığı da vardı. Planın hazırlık komitesinde Saliha Bilgiç ve Yasemin Çekiçoğlu'nun temsil ettiği Diyanet İşleri Başkanlığı'na şu görevler verildi:

“Din hizmetlerinin sürdürülmesi için gerekli din adamı ihtiyacının karşılanmasının sağlanması... Pandemi, enfeksiyondan korunma ve kontrol önlemleri ve uygulanacak tedaviler gibi konularda toplumu bilgilendirerek, Sağlık Bakanlığı’na destek olunması... Cenaze ve defin hizmetleri ile ilgili uygulamaların pandemiye uygun olarak yapılmasının sağlanması... Arapça bilen tercümana ihtiyaç duyulabileceği için personel desteğinin sağlanması... Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı öğrenci pansiyonlarında pandemi planlarının yapılmasının sağlanması... Sağlık Bakanlığı ile birlikte öğrenciler ve kurslarda hizmet sunanların (öğretmen, idari personel; temizlik, güvenlik, kantin, yemekhane görevlileri vb.) devamsızlık takiplerinin bildirilmesi için devamsızlık takip formu veya öğrenci devamsızlığı ve IBH (İnfluenza Benzeri Hastalık)sebebiyle devamsızlık yapanların raporlanabileceği sistem geliştirilmesi.”

İl Pandemi Planları kapsamında il müftülüklerinin de, “Gerekli faaliyet planlarını hazırlayıp, buna uygun hareket etmesi, pandemi, korunma yolları ve uygulanacak tedaviler gibi konularda Sağlık Bakanlığı’nın önerileri doğrultusunda toplumu bilgilendirerek sağlık müdürlüğüne destek olması, cenaze ve defin hizmetleri ile ilgili uygulamaların pandemiye uygun olarak yapılmasını sağlaması” kararlaştırıldı.

“Toplumu bilgilendirme” görevinden hareketle, plan yapıldıktan sonra Cuma hutbelerinde, salgın hastalıklar konusunun hiç anlatılıp anlatılmadığına bakalım mı?

Koronavirüs salgının başladığı Aralık, hızlandığı Ocak ve Şubat ayları dahil, maalesef hiçbir hutbede bu konuya değinilmedi.

İlk olarak 6 Mart'taki “Allah temizdir, temizliği sever” başlıklı hutbede, salgın tehdidine dikkat çekilip, “Rabbimize şükürler olsun ülkemizde bir vakaya rastlanmadı” denildikten sonra “temizlik kurallarına her zamankinden daha fazla riayet edilmesi, bol sıvı tüketilmesi, dengeli beslenip, düzenli uyunması, hapşırırken veya öksürürken dikkat edilmesi” uyarısında bulunuldu.

Bu konunun üzerinde durmamızın sebebi mi?

Birkaç gün önce Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal'ın, Koronavirüs Bilim Kurulu’nda Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan bir temsilcinin olmasını istemesi.

Ünal, bunun gerekçesini ise şöyle açıkladı:

“Canla başla, gece gündüz demeden hizmet eden sağlık çalışanlarımızın ve vatandaşlarımızın manevi anlamda desteklenmesi de önemlidir. Bu itibarla, mevcut veya yeni oluşturulacak bilim kurullarında, din konusunda doğru bilginin ortaya konulması açısından, Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyelerinden bir kişinin görev alması yerinde olacağını düşünmekteyiz ve talep ediyoruz.”

Sağlık Bakanı Koca'nın, “Önümüzdeki günlerde daha çok vaka ve sayıların konuşulduğu dönemde, psikolojik, sosyolojik, istatistiki ve din sosyolojisi boyutuyla farklı bir ekibin çalışacağı bir kurulun hazırlığı içerisindeyiz” şeklindeki sözlerinden bu talebin yerine getirileceği anlaşılıyor, ama en önce diğer tüm kurumlar gibi Diyanet İşleri Başkanlığına da, “Bu konuda 1 yıl boyunca ne yaptınız? Planda size verilen görevlerden hangisini yerine getirdiniz?” diye sormak gerekmez mi?

Bu vesileyle; Diyanet ülkemizin en büyük bütçeli kurumlarının başında geliyor. Bilim Kurulu'nda temsil talebinden önce o bütçenin bir bölümünün şu süreçte tıbbi ve bilimsel çalışmalara tahsis edilmesi düşünülse, daha anlamlı olmaz mıydı?

Erdoğan'ın dünkü konuşmasının son cümlesiyle bitirelim:

“Rabbim yar ve yardımcımız olsun.”

Amin.

Silivri'deki Barış'lar, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel'e kucak dolusu sevgiler.

Müyesser Yıldız/OdaTv

https://odatv4.com/diyanetin-ne-katkisi-olabilir-07042032.html