1934 yılında alınan Bakanlar Kurulu kararının iptal edilmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ibadete açılmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilen Ayasofya’da 24 Temmuz’da kılınacak ilk Cuma namazıyla ilgili hazırlıklar devam ediyor.

Hilmi Hacaloğlu’nun 13 Temmuz 2020’de İBB Ekrem İmamoğlu ile yaptığı söyleşi burada:
https://www.amerikaninsesi.com/a/imamoglundan-ayasofya-hatirlatmasi-kaygilar-riskler-giderildi-mi/5500537.html 

1934 yılında alınan Bakanlar Kurulu kararının iptal edilmesinin ardından Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ibadete açılmak üzere Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilen Ayasofya’da 24 Temmuz’da kılınacak ilk Cuma namazıyla ilgili hazırlıklar devam ediyor.

Üçüncü ve son kez Doğu Roma İmparatoru 1. Jüstinyen’ın hüküm sürdüğü 537 yılında inşa edilen Ayasofya’da bulunan ikona ve freskler, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden sonra sıvayla kapatılarak çeşitli restorasyon çalışmalarının da katkısıyla müze olarak açıldığı 1934 yılına kadar korunmuştu.

Kilise olarak yapıldıktan sonra camiye çevrilen ve son 86 yıldır da müze olan Ayasofya’daki ikona ve fresklerin nasıl korunacağı, henüz kesinlik kazanmış değil. Bazı çevreler bu tarihi eserlerin ibadet esnasında lazerle korunacağını dile getirse de dün Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’la incelemelerde bulunan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ‘‘İkonalar ve fresklerle ilgili Din İşleri Kurulumuz gerekli çalışmaları yaptı, inşallah namaz sırasında gerekli tedbirleri alacağız. Bugün onun da incelemelerini yaptık’’ demekle yetindi.

İmamoğlu: ‘‘Cumhurbaşkanı’nın bir yıl önce dile getirdiği kaygılar, riskler giderildi mi?’’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da bugün ilk kez Ayasofya ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Danıştay’ın Ayasofya kararının hayırlı olmasını temennisinde bulunan İmamoğlu, ‘‘Bu toplumun kaygıları var. Bir yıl önce bu kaygıları dile getiren Sayın Cumhurbaşkanı. Ne değişti? Yani bu riskler duruyor mu, durmuyor mu? Özellikle Müslüman kitlenin, Müslüman kardeşlerimizin hatta halkımızın bireylerinin yaşadığı uluslararası tehditler giderildi mi? Yani bu karar, bir istikamet sapmasına sebep olmamış mı oluyor? Yani bunlara ben değil, bence kendileri ya da bu işin muhatapları cevap vermeli. Manevi olarak, maddi olarak böyle bir husus Türkiye insanımıza, Türkiye’deki halkımıza, Türk halkına fayda getirecekse, mutlu edecekse, uluslararası alanda itibar kazandıracaksa elbette ‘yanındayım’ diyorum. Ama bunları sorgulamadan, tartışmadan, konuşmadan bu süreç geçmez’’ dedi.

Erdoğan, bir yıl önce ‘‘Ayasofya açılsın’’ talebine ‘‘Ben istikametimi kaybetmedim’’ yanıtını vermişti’’

İmamoğlu, ‘Bu riskler duruyor mu durmuyor mu?’ sözleriyle geçtiğimiz yıl yapılan yerel seçimlerden birkaç gün önce özel bir televizyon kanalına konuk olan Cumhurbaşkanı Tayip Erdoğan’ın açıklamalarına atıfta bulundu.

Ayasofya’nın Müslümanlar’ın ibadetine açılması taleplerinin dile getirildiği o günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘‘Ayasofya’nın belli bir bölümünde şu anda namaz kılınıyor. Bunları aşmak nedir, sorun olmaz. Getirisi götürüsü nedir? Bunu burada açıklamam doğru olmaz. Bunun bir götürüsü var, onun bizim için faturası çok daha ağırdır. Unutmayalım. Dünyanın çok çeşitli ülkelerinde binlerce camimiz var. Bunu söyleyenler bu camilerin başına ne gelir düşünüyor mu? Kundaklama yapılıyor. Bunların hesabını yapmadan söylüyorlar. Bunlar dünyayı tanımıyorlar, muhataplarını bilmiyorlar. Ben bir siyasi lider olarak istikametimi kaybetmedim’’ demişti.

Çavuşoğlu: ‘‘Herkesin görüşüne saygı duyarız ama Türkiye’nin egemenlik hakkına müdahale edici yorumları reddediyoruz’’

Uluslararası toplumdan da Ayasofya kararıyla ilgili tepkiler sürüyor. UNESCO, Avrupa Birliği ve Amerikan Dışişleri Bakanlığı’ndan sonra ABD seçimlerinde Demokrat Parti’nin başkan adayı olması neredeyse kesinleşen Joe Biden, ‘‘kararın gözden geçirilmesini’’ talep ederken Papa Francis de İstanbul’u düşündüğünü ve çok acı çektiğini söyledi.

Uluslararası toplumdan gelen eleştirilerle ilgili bugün görüşü sorulan Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ‘‘Ayasofya Camii, 1462'de cami olarak vakfedilmiştir ve cami olarak kullanılmalıdır. Bu konuda ‘açılmalıydı, açılmamalıydı, açılmasa daha iyi olurdu’ diye görüş belirten olabilir. Herkesin görüşüne katılmasak da saygı duyarız. Ama Türkiye'nin egemenlik haklarına müdahale edici şekilde yapılan yorumları da şiddetle reddediyoruz’’ diye konuştu.