Diyanet Başkanı Erbaş, İslam'ın yaratılış fikrine alternatif görüşlerin tamamının problemli olduğunu ileri sürdü.

22 Ekim 2020 tarihli haber burada:
https://www.birgun.net/haber/diyanet-baskani-yaratilis-fikrine-alternatif-dusunceler-problemlidir-320174 

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "İslam'ın 'yaratılış' fikrine karşı alternatif bir varoluş modeli iddiasıyla ortaya çıkan, bilimsel bir realite gibi kabul edilip sıkça gündeme getirilen her türlü düşünce ve ideoloji tepkiseldir, rasyonel açıdan da problemlidir." ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan açıklamaya göre, Erbaş, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi tarafından Güzel Sanatlar Fakültesi Ahmet Yakupoğlu Amfisi'nde düzenlenen "4. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi"ne video mesaj gönderdi.

Muhammed peygambere indirilen ilk ayette Allah'ın, kendisini "Halik" sıfatıyla tanıttığını söyleyen Erbaş, İslam düşüncesine göre kainattaki her şeyin tek ve üstün kudret sahibi bir yaratıcı tarafından vücuda getirildiğini iddia etti.

Erbaş, "Buna göre insanı ve kainatı yaratan yüce Allah, bütün sebeplerin üstünde bulunan yegane müsebbiptir. Hal böyleyken İslam'ın 'yaratılış' fikrine karşı alternatif bir varoluş modeli iddiasıyla ortaya çıkan, bilimsel bir realite gibi kabul edilip sıkça gündeme getirilen her türlü düşünce ve ideoloji tepkiseldir, rasyonel açıdan da problemlidir." değerlendirmesini yaptı.

Son asırlarda ideolojilerin şekillendirdiği modern paradigmaların, varoluş, gaye ve değerler alanında insanın zihin dünyasını alt üst edip büyük bir kafa karışıklığına sebep olduğunu ileri süren Erbaş, günümüzde dünyanın akademik merkezlerinin de varoluş bağlamında epistemolojik krizlerini aşamadığını söyledi.

Batı merkezli bilginin bugün insanı ve hayatı dizayn ettiğini söyleyen Erbaş, bu anlayışın "İnsan-Evren-Allah" tasavvurunda var olan ciddi kriz ve paradoksların, bütün insanlığı derin bir çıkmaza doğru sürüklediğini herkesin gördüğünü iddia etti.

Erbaş, buna karşılık İslam dünyasının da son asırlarda yaşanan gelişmeleri ve olayları gereği gibi analize ve eleştiriye tabi tutamadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

"İlmin tüm yönlerini teşvik eden İslam'ın, bu olguları birbirine muarız kabul etmesi düşünülemez. Aynı şekilde din ile bilim arasında bir ayrışma da söz konusu değildir. Bu meyanda İslam tarihinin hiçbir döneminde bilginin bugünkü manada 'İslami olanı/olmayanı' şeklindeki bir tasnife tabi tutulmadığının da altını çizmek istiyorum."