Kaz Dağları Tarım Havza’sında “Daha Çok Sorumluluk, Daha Az Plastik” çalışması  kapsamında, Çanakkale’de 11-12 Nisan 2023 tarihlerinde düzenlenen diyalog ve istişâre toplantısında, yöredeki ilgili taraf ve kurumlar bir araya geldi. Toplantıda, Çanakkale ve Edremit Körfezinde, tarımda kullanılan zehirli kimyasal ambalajları ile sair plastik malzemelerin atık yönetimi ele alındı ve genişletilmiş üretici sorumluluğu modelleri tartışıldı. Merkezi idarenin taşra teşkilâtından ve yerel yönetimlerden görevliler, tarım kimyasalları üretici ve bayileri, çiftçiler, kooperatiflerden ve ziraat odalarından temsilciler ile üniversiteden akademisyenler ve öğrencilerin de bulunduğu geniş bir katılımla gerçekleşen toplantıda, Çanakkale’de yürütülen pilot çalışmanın yanısıra, Antalya ve Denizli’den uygulamalar da ayrıntılı olarak aktarıldı ve tartışıldı.

Çanakkale Helen Hotel’de program doğrultusunda 11 Nisan 2023 Salı günü Saat: 14.00’te başlayan toplantıda katılanların tanışmaları sonrasında gündem önerileri alındı. Bu aşamada toplantıdan kısa bir süre içinde ayrılmak zorunda olan Balıkesir Gömeç Belediye Başkanı Mehmet İrem Himam söz alarak yapılan çalışmanın destekçi kurumları arasında yer aldıklarını belirterek, “Bu çalıştayın sonunda sizlerin desteği ve işbirliği ile Gömeç’te bu projenin ana konusu olan tarımsal alanda plastiklerin azaltılması yönünde örnek çalışmalar yapacağız” dedi.

Olumsuz hava koşullarına ve aynı saatte il ölçeğinde yürütülen seçim çalışmalarına karşın 50’ye yakın katılımcının hazır bulunduğu toplantı Yurttaşlık Derneği Genel Koordinatörü Emel Kurma’nın, derneği ve bu çalışmanın evveliyatını aktardığı konuşma ile açıldı. Ardından çalışmanın koordinasyonunu yürüten Yaşar Kanbur kısaca projenin çerçevesine değinerek, nelerin hedeflendiğini ve nasıl yapılacağını başlıklar halinde ifade etti. Bu genel tanıtımdan sonra çalışmada plastik uzmanı olarak bulunan Doç Dr. Sedat Gündoğdu, tarımsal alandaki pestisit ambalajların ve sair plastiklerin durumu ve zararları üzerine kısa bir sunum yaptı ve tarımsal atıkların yönetimi konusunda dünya örneklerine değindi. Avrupa ve Latin Amerika’daki atık yönetim modellerinin temel ilkelerini ve işleyiş yöntemlerini aktaran Gündoğdu, bu konudaki uluslararası ve ulusal mevzuata ilişkin bilgileri paylaştı. Ülkemizdeki atık mevzuatının tarımsal atıklar ve de tehlikeli atık sınıfındaki pestisit ambalajları konusunda yetersiz olduğunu vurgulayan Gündoğdu, uygulanabilir ve sürdürülebilir bir model için başta pestisit üreticileri ve dağıtıcıları olmak üzere tüm tarafların daha fazla sorumluluk alması gerektiğinin altını çizdi. Mevcut mevzuatın, tüm yükü pestisit kullanıcılarına yüklediğini aktaran Gündoğdu, zaten bu ürünlerin sürekli artan maliyeti altında ezilen tarımsal üreticilerin mali olarak bu yükü taşıyamayacaklarını söyledi.

Çalışmanın saha araştırmasını gerçekleştiren, bu çerçevede Çanakkale Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencileriyle 500’e yakın çiftçi ile anket ve 12 ilaç bayi/uzman ile görüşmeler yapılmasını organize eden Orkun Doğan, saha araştırmasının ilk bulgularını aktardı. Köyünde konteyner olan veya olmayan üreticilerle yapılan görüşmelerden öne çıkan başlıklar ilgiyle izlendi ve bulguların ayrıntılı olarak paylaşılması talep edildi. Bu bulgulardan en ilgiye değer olanı, köyünde pestisit konteyneri olan köylülerin, tehlikeli pestisit ambalaj atıklarına daha duyarlı olduğu ama hem kamu idaresi tarafından hem de ilaç bayileri tarafından daha fazla bilgilendirmeye ve eğitime ihtiyaç duydukları noktaları oldu. Konteyner olmayan köylerde yaşayan çiftçilerin önemli bir bölümünün tehlikenin farkında olduğu ve bu konteynerlerin kendi köylerine de yerleştirilmesi yönünde istekli oldukları çıkan bulgular içinde.

Çalışmaların tanıtımı sonrasında Orkun Doğan ve Yaprak Aydın’ın (ÇAYEKA) kolaylaştırıcılığını yaptığı sunumlar bölümünde:

Çanakkale İl Tarım ve Orman Müdürlüğünden Ziraat Mühendisi Serkan Yurdabak, Çanakkale ve köylerinde 2017 yılından beri sürdürülen “Zirai İlaç Ambalajlarının Toplanması ve Bertarafı” çalışmasını aktardı. Ağırlıkla İl Özel İdaresi’nin mali katkılarıyla sürdürülen çalışmanın her yıl giderek daha fazla köye ve çiftçiye ulaştığını ancak mevcut ihtiyacın bunun 3 katı olduğunu aktaran Yurdabak, bu çalışmanın etki ve sonuçlarını ifade etti. Bugüne kadar toplam 114 köye 275 konteyner yerleştirildiğini belirten Yurdabak, 5 yıl içinde 21.440 kg zirai ilaç atık ambalajı toplanarak bertarafının sağlandığını belirtti. Yoğun bir taleple yüzyüze olduklarını belirten Yurdabak, bu çalışmaların daha etkili olması ve yaygınlaştırılması için daha çok mali kaynak ve işbirliğine ihtiyaç olduğunu belirterek ilgili tarafların daha çok sorumluluk almalarının önemine değindi. Yurttaşlık Derneği’nin yürüttüğü saha çalışmalarının sonuçlarını önemli bulduklarını ifade eden Yurdabak, Daha Az Plastik çalışması çerçevesinde kurum olarak ellerinden gelen katkıyı sunacaklarını vurguladı.

Çanakkale İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün sunumunun ardından yöneltilen soru ve yanıtlardan sonra ikinci sunumu konunun önemli bileşenlerinden olan Zirai İlaç Üreticileri Derneği (ZİMİD) Başkanı Emin Özer, çalışma ilkeleri ve yaptıkları pilot uygulamalar hakkında sunumunu gerçekleştirdi. Bütün dünyada yaşanan nüfus artışı ve iklim krizi gibi etkenler nedeniyle konvansiyel tarımın önemine değinerek sunumuna başlayan Özer, temsil ettikleri firmaların içinde benimsediği Crop Life ilkeleri ve FAO kuralları nedeniyle atık yönetimine ancak geridönüşüm hedefi doğrultusunda katılım sağlayabileceklerinin altını çizdi. Bu çerçevede geçtiğimiz yıllarda Muğla’da yürüttükleri pilot çalışmanın ayrıntılarını aktaran Özer, ilgili bakanlıkla yürüttükleri görüşmelerde zorunlu mevzuat değişiklikleri konusunda belirli bir ilerleme sağlayamadıkları nedeniyle bu çalışmayı dondurduklarını ifade etti. Atık mevzuatında tehlikeli atık sınıfında olan pestisit ambalajlarının üçlü yıkama prosedürü sonrasında yarı tehlikeli atık sınıfında kabul edilmesi ve bunun sonucunda da geri dönüşüm uygulamasına sokulmasının ülkemize büyük bir katma değer sağlayacağının altını çizen Özer, pestisit şirketlerinin zaten ambalajlar için peşinen vergi ödediğini ama kamu idaresinin geri dönüşüm konusunda gerekli mevzuat değişimine zemin yaratmadığını söyledi. Çanakkale’deki toplama uygulamasının teknik altyapı nedeniyle yetersiz olduğunu ve geri dönüşüm yerine bertaraf (yakma) yöntemini tercih etmesi nedeniyle ZİMİD olarak katılamayacakları bir çalışma olduğunu belirtti.

ZİMİD’den sonra söz alan Antalya Büyükşehir Belediyesi Sıfır Atık ve Çevre Eğitim Şube Müdürü Fulya Koral, Kumluca ilçesinde yürütülen “Zirai Ambalaj Atıklarının Toplanması, Geri Dönüşümü ve Bertarafı, Çevre Dostu Çiftçi Kart Projesi” çalışmasını aktardı. “Ülkemizde yıllık ortalama 50.000 ton zirai ilaç kullanımı yapılmakta olup, bunun en büyük miktarı %10 ile Antalya’da tüketilmektedir” diyen Koral, bu çalışmanın ne denli önemli olduğunu vurguladı. 2020 yılında başlayan bu çalışma öncesinde ilgili Bakanlıklardan konuyla ilgili yazışmalar yapılarak görüş alındığını, Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından oluşturulan Çevre Kurulu bünyesinde ilgili kurum, kuruluş ve konusunda uzman kişiler ile toplantılar düzenlenerek gerekli altyapı hazırlandığını, toplamayı lisanslı firmaların yapması konusunda mutabık kalındığını vurguladı. Kurul üyelerinin oy birliği ile proje başlangıç yeri olarak Kumluca’yı pilot bölge seçtiklerini, model olarak elektronik ortamda atık takibinin yapılabileceği akıllı konteynerler ile ödül sistemine dayalı kart okuyucu ve otomasyon sisteminde karar kılındığını söyledi. Geçici depolama noktalarının belirlenerek akıllı konteynerlerin temin işleminin gerçekleştirildiğini ifade eden Koral, bu süreçte Büyükşehir Belediyesi, İlçe Belediyesi ve Atık bertaraf Firması ile 3’lü protokol ile işbirliği gerçekleştirildiğini aktardı.

Projedeki son durumu;

  • 1.408 çiftçiye ulaşıldı.

  • Toplanan atık miktarı 1.281,52 kg.

  • 20 çiftçiye ödülleri (Sera naylonu, klips, yapışkan tuzak) verildi, diyerek özetleyen Fulya Koral bu süreçte; İlçe Tarım Müdürlüğü ile Ziraat Odası Başkanlığı ile eğitim çalışmaları, ilaç bayilerine yönelik bilinçlendirme çalışmaları ve muhtarlıklarla birebir eğitim çalışmaları yaptıklarını ifade etti.

Sunumlardan sonra yapılan kısa değerlendirme ve görüşler, ertesi gün 12 Nisan 2023 tarihinde sabah 10.00’dan 12.30’a kadar gerçekleştirilen oturumda geniş olarak ele alındı. 25 katılımcıyla devam eden Yuvarlak Masa Tartışması’nda ifade edilen görüş ve öneriler şunlar:

 

DEĞERLENDİRME NOTLARI

  • Somut çalışmalar ve uygulanabilir örneklerin havza ölçeğinde yerel koşullara uyumlu bir model olarak düşünülmesi mümkün.

  • Tarımda kullanılan zehirli kimyasalların imalatçı, ithalatçı ve bayilerinin atıklara ilişkin sorumluluğu giderek artırılmalı.

  • Atık toplama örneklerinin olumlu/olumsuz yönlerinin, etkilerinin, sürdürülebilirlik imkanlarının ve sorunlarının değerlendirilmesi önemli.

  • Mevzuattaki eksikliklerin giderilmesi ve toplama/bertaraf işinde tüm sorumluluğun çiftçiye yüklenmesi doğru ve sonuç alıcı değil.

  • Yarı tehlikeli veya tehlikesiz atık geri dönüşüm tesisleri, farklı plastik cinslerini, karışık şekilde toplu olarak işleyemiyor, yakmaya veya çöp sahalarına gönderiyor.

  • Depozito sistemi (QR code, bakanlık mevzuatı) bir çözüm olabilir mi?

  • Genişletilmiş üretici/perakendeci sorumluluğu yöntemiyle kirliliğin bertarafından evvel, önlenilmesi, kullanımın azaltılması atık yönetimindeki verimliliği artırabilir.

  • Atık sisteminde, sektörün en başından vergi/katkı ödenmesi nedeniyle sonraki süreçlerden sorumlu tutulmaması ve takibinin yapılmamasının yolaçtığı, atıl, işlemeyen bir sistem nasıl daha etkin hale getirilebilir?

  • Tarımsal atık yönetimi belediyelerin sorumluluğunda değil, ama onlara kalıyor; maliyet/kaynak meselesi belirsiz. Belediyeler, il özel idaresi, köylere hizmet götürme birliklerinin rolü daha rantabl biçimde düzenlenmesi önem taşıyor.

  • Çevre Bakanlığının Antalya Büyükşehir Belediyesi ile yaptığı yazışmanın atık yönetmeliğine dahil edilmesi: 3’lü yıkama ile tehlikeli atık kategorisinden “yarı tehlikeli” / “tehlikesiz” atık sınıfına geçiş mümkün mü?

  • Çiftçilerin ihtiyacı, sahada, erişebileceği uzman/bilgi desteği; sürekli, yeterli/vakitlice bilgilendirme. Bunlar tarımsal üretici ve tüketici davranışlarında dönüşüm için önemli bir değişim yaratabilir.

  • Kurumların rol paylaşarak inisiyatif almasıyla, yeterli bir uygulama ve tecrübe süreciyle geliştirilecek havza (bilahare ülke) ölçeğinde mevzuat değişikliği sağlanmalı.

  • Köylere atanmış/atanacak ziraat mühendislerinin barınma/çalışma koşullarının oluşturulamaması nedeniyle işlemeyen ve iptal edilen uygulama, köy grup teknisyenlikleri. aktif hale getirilmeli.

  • Kamu kurumlarında görevli ziraat mühendisleri/teknisyenleri/uzmanları yeterli olmuyor; tarım kadar geniş ve katmerli bir alanda, uzmanların her konuya tam hakim, bilgili olması beklentisi gerçekçi değil.

  • Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı (İçişleri Bakanlığı’na bağlı) yetkisi çok, bütçesi yok? Özel bütçeli, yüksek yetkili, silahlı. Zeytin hırsızlığı, tarımsal malzeme vs güvenliğini sağlama birimi, jandarma/polisle çalışıyor. “Tarım zabıtası” atık yönetiminde nasıl bir rol alabilir?

  • Çiftçilere yaptırım/ceza çiftçinin farkındalığını ve davranışını değiştirmekte doğru bir yöntem mi?

  • Zirai ilaç bayilerinin rolü/sorumluluğu… Kar maksimizasyonu kadar, kamusal mesuliyet üstlen(ebil)meli.

  • Gereksiz ilaç kullanılmasını önlemek, atıkların sahada, kullanım safhasında azaltımı ciddi bir değişim yaratabilir.

  • Stratejik plan, farklı taktiklerin eşgüdümlü şekilde uygulanması; etkilerinin izlenmesi, ölçülmesi.

  • Çanakkale Tarım İl Müdürlüğü Bitki Koruma Şube Müdürlüğü, arazide konteynerleri takip ediyorlar; çiftçilerden talep çok, giderek yaygınlaşıyor, özel idare destek veriyor, başka nasıl kaynak yaratılabilir?

  • Köylerde evsel atıkların da (ayrıca atılacağı bir yer sunulmadığı ölçüde) pestisit ambalajlarının toplandığı konteynerler atılması sorunu var.

  • Pestesit ambalajların nakliye araçlarının, üstünün açık olması kimyasalların çevreye sızmasına neden oluyor. Buna uygun nakliye araçları temin edilmeli.

  • Toplama esnasında çalışanların koruyucu kıyafetleri, teçhizatları, toplama, konteyner boşaltma, nakliye safhalarında bulaşı riskini asgariye indirecek mekanik tasarım gerekli.

  • Firmaların ödedikleri vergi (bedel), “sosyal sorumluluk projeleri” ile kamusal politikaları arasındaki farkın azaltımı önemli.

  • Pestisitler içindeki farklı etken maddelerin varlığı, ambalajlarının ayrıştırılmasını engelliyor. Daha etkin sterilizasyon gerekli.

  • Sisteme bayilerin dahil edilmesi, zirai ilaçlar için tıp alanındaki gibi reçete yazılması, bayilere eğitici eğitimi gerek çünkü nihai tüketici olan çiftçilerle sürekli irtibatları var.

  • Tarım kredi kooperatifleri de ziraat mühendisleri istihdam etmeye başladı. Acaba kooperatifler eliyle zirai ilaç satımı yaygınlaştırılabilir mi?

  • Sabit ve mobil toplama sistemleri; ayrı ayrı veya birlikte uygulanması , ödül-teşvik ve yaptırım/ceza taktiklerinin beraber uygulanması mümkün mü?

  • Ahalinin, sivil toplum örgütlenmelerinin (dernekler), kooperatiflerin katkı potansiyelleri nasıl azamileştirilebilir?

  • Gülpınar köyünde konteyner planlaması; yer seçimi konusunda köylüyle istişare yapılacak; Ayvacık + Çanakkale il tarım md.’den istişare toplantısına katılım, bilgilendirme katkısı.

  • Pilot bölge (köylerin) sayısını artırmak için çalışma yapılacak.

  • Maliyetlerin karşılanmasında, satın alma, kiralama vs farklı iş modelleri ekonomik girdileri azaltmaya yarar mı?

  • Toplama-ayırma tesisleri kiralanabilir; geri dönüşüm firmalarının hammadde kazanımından edinilecek gelirleri toplama sistemi maliyetinde kullanılması sağlanabilir.

  • Toplama ve geri dönüşüm projeleri, Güney Marmara Kalkınma Ajansının sonuç odaklı programının içerisine entegre edilmesiyle, bütçe tahsisi ve proje başvuruları vasıtasıyla daha etkin hale getirilebilir.

  • Pestisit ve tarımsal alanda kullanılan plastiklerin toplanması için Alo Tarımsal Atık hattı kurulabilir.

Toplantı Programı

Katılımcı Listesi


1 Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) bünyesinde, Küresel Çevre Fonu - Küçük Destek Programı (GEF/SGP) tarafından sağlanan hibe ile desteklenen bu çalışma 1 Ekim 2022 ve 30 Eylül 2023 tarihleri arasında sürecek. Çanakkale ve Edremit Körfezinde, pestisit ambalajlarının doğayı, toprağı ve su kaynaklarını kirletmesinin, insan sağlığına ve yaban hayatına olumsuz etkilerinin azaltılması için:
- Mevcut çalışma ve girişimlerin tecrübesini, gelişimini, varsa yaşanılan güçlükleri paylaşmak,
- Çalışmaları havza ölçeğinde genişletmek, paydaşların işbirliğini ve sorumluluk alanını geliştirmek için ilgili kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, sektör ve yerel ahali arasında, uygulanabilir işbirliği ve koordinasyon imkânlarını, fırsatlarını ele alarak, değerlendirmeyi amaçlıyor.