BASINA VE KAMUOYUNA
Darbe girişimi, başarısız bile olsa, bugün içinde bulunduğumuz kaos ortamının sorumlusudur. Darbeciler, parlamenter demokrasiye dayanan meşru yönetimi, şiddet yöntemleriyle devirmeye çalışarak son derece ağır bir suç işlemişlerdir. Kullandıkları şiddet, 300'e yakın yurttaşımızın ölmesine neden olmuş, meclis binası ve başka yerler bombalanarak bir dehşet ortamı yaratılmıştır. Darbe girişimine (bilerek ve isteyerek) doğrudan katılanların, varsa bu girişimi TSK dışında destekleyen veya dâhil olanların, yürürlükteki ceza kanunu çerçevesinde hukuk devleti ve adil yargılama ilkelerine sadık kalınarak yargılanmaları ve cezalandırılmaları elzemdir. Bu süreçte darbeci klikle herhangi bir ilişkisi olmayan kişilerin "olağan şüpheli" olarak mağdur edilmemelerini, öç alma arzusuna kurban verilmemelerini sağlamak, hükümetin görevidir.
Başarısız kalmış olsa da bu menfur girişim, toplumda çok büyük bir korku yaratmış, birçok aileyi derin acılara büründürmüştür. Herkesi saran bu derin endişe ortamında, korkuların dile getirilmesi, dışa vurulması kaçınılmazdır. Ancak bunun, toplumumuz içerisinde daha fazla güvensizlik ve ayrışmaya mahal vermeden, barışçıl toplantı ve gösteri hak ve özgürlüğü çerçevesini de gözeterek yapılması, acilen tesis etmeye ihtiyacımız olan toplumsal barış için olmazsa olmaz bir şarttır.
Darbe girişimi, neden olduğu çok büyük insani ve toplumsal tahribat yanında, bugün Türkiye toplumunda serbest seçimlerin sonuçlarına dayanarak iktidara gelenlerin, sadece ve sadece seçmenlerin ve onların seçilmiş temsilcilerinin iradesiyle değişebileceği ilkesini amasız, fakatsız savunan ezici bir çoğunluk olduğunu da somut olarak göstermiştir. Bu nedenle, evrensel hukuk prensiplerinin, demokrasinin, insan hak ve özgürlüklerinin korunarak, başta hükümet ve iktidar partisi olmak üzere tüm siyasi parti ve kuruluşları ve sivil toplum örgütlerini, son derece hassas olan böylesi bir ortamda toplumsal gerginlikleri arttıracak girişimlerden uzak durmaya davet ediyoruz.
Helsinki Yurttaşlar Derneği Yönetim Kurulu